FENAFİS-SEYH



FENAFİSSEYH, tasavvuf ehline göre,bütün mâneviyâtını şeyhin mânevî şahsiyetinden ve feyzinden almak demek olan bir tabirdir.Yani buna Râbıta çeşitlerinin en makbulü olan ve "ulvi râbıta" olarak tanımlanan üç tür râbıtadan biri diyebiliriz.



FENAFİŞŞEYH 
:
 Bütün maneviyatını şeyhin manevî şahsiyetinden,feyzinden almak manasına gelen bir tabirdir.



Arapça, şeyhte fâni olmak demektir.
Müride göre şeyhi, gözü önünde görmekte olduğu en olgun Müslüman tipidir. Mürit onun bütün söz ve hareketlerini taklit edip kendini ona benzetmeye çalışarak, onun şeklinden hareketle, sahip olduğu manaya ulaşır. Nereye baksa hep onu görür, daima onun huzurunda bulunduğu hissiyle ahlakını düzeltip güzelleştirir.



(Burada müridin gayreti, kalbini ve gönlünü mürşidine, Peygamber (s.a.v)’e ve Cenâb-ı Hakk’a bağlamasından ibarettir. Böylelikle, bütün sevgi ve samimiyetiyle kalbini bağlayan mürid “Ey iman edenler, Allahu Teâlâ’dan korkun ve sadıklarla beraber olun (Tevbe, 119)” ayet-i kerimesinde emredilen şekliyle onların meclislerinde sanki onlarla beraber, yüz yüze ve diz dizeymiş gibi hisseder. Bu manevi bağlantıyı kuran sâlik, rabıtasını gerçekleştirdiği zaman, rabıta edilen ile rabıta eden arasında bir sevgi meydana gelir. Cenâb-ı Hakk’a vuslat konusunda onlardan himmet ve yardım talep eder. Böylelikle günahlardan, kötülüklerden, Allah’ın yasak ettiklerinden uzak durmaya gayret eder.)




Share on Google Plus

YAZAR : Suleyman

(Şeriat der ki: Seninki senin, benimki benim. Tarikat der ki: Seninki senin, benimki de senin. Marifet der ki: Ne benimki var ne seninki. Hakikat der ki: Ne sen varsın, ne ben.) -Şems-i Tebrizi Hz

0 yorum:

Yorum Gönder

Facebook Sayfamızı Beğen